Nasrettin Hoca’nın çocukluğunda annesi komşuya soğan istemeye gönderir. Nasrettin komşunun kapısına gelince içeriden gelen konuşmaları duyar. Kapıyı çaldığı anda konuşmalar kesilir. Biraz bekler, fakat kapıyı açan olmaz. İkinci defa daha kuvvetlice çalar. İçerden kulağına gülüşme sesleri gelir. Bu duruma canı sıkılır. Evine döner. Annesine, komşu gezmeye gitmiş, der. Akşam yemeğinde soğansız, lezzetsiz çorbayı içerler.
Aradan birkaç gün geçer. Nasrettin’in evde yalnız olduğu bir gün kapı çalınır. Nasrettin kapıyı açar. Gelen komşunun oğludur.
Komşunun oğlu: “ Arkadaşım nasılsın? Evde yemek pişiriyorlar. Aksilik bu ya tuz kalmamış.
Tuz istemeye geldim “ demiş.
Nasrettin: “ Geçen günlerde size soğan istemeye gelmiştim. Kapıyı bile açmadınız. Üstelik
bir de gülüyordunuz. En çok da senin sesin duyuluyordu. Biz o akşam çorbaya sizin
gülüşlerinizi doğradık. Pek lezzetli oldu. Şimdi sen benden tuz isteme. Tuzun yerine şu
kahkahaları yemeğe karıştırın. Tadı tuzu yerine gelir “ der ve hah hah ha diye güler.
15 Kasım 2008 Cumartesi
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
= FIKRALAR =
- Asker Fıkraları (13)
- Avcı Fıkraları (6)
- Çocuk Fıkraları (16)
- Deli Fıkraları (5)
- Doktor Fıkraları (8)
- Evlilik Fıkraları (2)
- Genel Fıkralar (127)
- Hayvan Fıkraları (15)
- Namık Kemal Fıkraları (1)
- Nasreddin Hoca Fık. (20)
- Okul Fıkraları (14)
- Spor Fıkraları (10)
- Temel Fıkraları (19)
Zirve100 Site ekle
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder